Doğanın kalbinde, kültürün izinde sürdürülebilir turizm için bir araya gelindi

Hopa Belediyesi, Artvin Çoruh Üniversitesi ve Hopa Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen Hopa ve Kemalpaşa Turizm Çalıştayı, 22-23 Mayıs 2025 tarihlerinde Hopa TSO Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Hopa ve Kemalpaşa’nın doğal, kültürel ve kıyısal değerlerini bütüncül şekilde ele almayı amaçlayan çalıştay, iki gün boyunca panel oturumları ve tematik grup çalışmalarıyla sürdü.

“Bölgesel bir iş birliği modeli inşa etmeliyiz”

Çalıştayın açılışında konuşan Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Demircioğlu, Doğu Karadeniz’de turizmin yalnızca bir kentle değil, tüm bölgeyle birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Denizin kıyısında, doğanın kalbinde, kültürün izinde mottosuyla gerçekleştirdiğimiz bu çalıştayda amacımız, günübirlik turizmden öteye geçerek bölgeye katma değer sağlayacak bir model geliştirmektir.” diyen Demircioğlu, Artvin’in konaklama altyapısında yaşanan eksikliklere ve turizm çeşitliliğinin yeterince değerlendirilememesine dikkat çekti.

Gürcistan sınırına yakın konumun sunduğu avantajların iyi kullanılmadığını ifade eden Demircioğlu, inanç, kültür ve sağlık turizmi gibi alternatif alanlara da yatırım yapılması gerektiğini belirtti. “Bugün burada iki gün boyunca yapılacak oturumların sonucunda bölgemiz için sürdürülebilir bir turizm modeline zemin hazırlanacağına inanıyorum. Başta Artvin Çoruh Üniversitesi ve Hopa Belediyesi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Başkan Utku Cihan: “Bu potansiyelin neden harekete geçmediğini birlikte sorgulamalıyız”

Çalıştayın devamında konuşan Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, Hopa ve Kemalpaşa’nın sahip olduğu turizm potansiyelinin bugüne kadar neden yeterince değerlendirilemediğini birlikte tartışmak gerektiğini vurguladı:

“Bu kadar potansiyel taşıyan ilçelerin şimdiye kadar neden bu yatırımları alamadığı, neden turizmde istenilen noktaya gelemediği hepimiz açısından bir merak konusu. Hopa ve Kemalpaşa tüm bu potansiyelleri içeren, aslında iki kardeş şehir.”

“Kitle turizmi değil, yereli koruyan bir yaklaşımı savunuyoruz”

Başkan Cihan, turizm anlayışının yönünü sorgulamak gerektiğini belirterek, bölgenin geleceğinde kitle turizmine değil, doğayı ve kültürü koruyan bir modelin benimsenmesi gerektiğini ifade etti:

“Bizim istediğimiz şey aslında bir kitle turizmi değil. Karadeniz’de olduğu gibi kitlelerin otobüslerle gelip doğayı tükettiği, kültüre zarar verdiği bir tür turizm istemiyoruz. Bunun ismi sürdürülebilir turizm midir, ekoturizm midir, ekolojik turizm midir, hep birlikte konuşmalıyız.”

“Hopa ve Kemalpaşa, bundan 20 yıl sonra da bu kitle turizmine maruz kalacak bir konumda. Ayder’de, Uzungöl’de yaşanan doğa tahribatını yakından gördük. Biz doğamızın talan edildiği, kültürümüzün zarar gördüğü bir turizm istemiyoruz.”

“Turizm planlamasını birlikte yapmalıyız”

Cihan, yürütülen hazırlık çalışmalarından da bahsederek İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle başlatılan envanter ve güzergâh belirleme sürecine değindi:

“İBB Miras ekibiyle birlikte ilçemizdeki görülmesi gereken yerlerin envanterini çıkarmaya yönelik bir çalışma başlattık. Ardından kültür rotalarını, yürüyüş yollarını, araç güzergâhlarını belirlemek istiyoruz. Tanıtım çalışmaları da bu sürecin önemli bir parçası olacak.”

“Yerel aktörlerle birlikte karar almalı, birlikte hareket etmeliyiz”

Başkan Utku Cihan, Hopa’nın turizm potansiyelinin sadece yatırımlarla değil, yerel halkın, kültürün ve doğanın gücüyle gelişebileceğini vurguladı. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Hopa’nın potansiyeli kendi içindedir, Hopa’nın halkındadır. Biz bu potansiyeli görerek, yereldeki sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle, kamu kurumlarıyla birlikte hareket etmeliyiz. Bugün burada attığımız adım, bu anlayışla ilerleyecek bir yol haritasının başlangıcıdır.”

“Karadeniz vadileri ranta kurban edilemez”

Cihan konuşmasının sonunda, sadece Hopa için değil, tüm Doğu Karadeniz için doğaya ve kültürel varlıklara sahip çıkmanın hayati önemde olduğunu hatırlattı:

“Fırtına Vadisi gibi yerler, sit alanı olarak ilan edilmiş bölgeler, maalesef imara açılmaya çalışılıyor. Bu, oradaki endemik türleri ve ekolojik yapıyı yok edecek. Aynı sürecin Hopa ve Kemalpaşa’da yaşanmasını istemiyoruz. Bu kısa vadeli rantın, uzun vadeli doğa kaybına yol açacağını hep birlikte biliyoruz. Bu yüzden yapacağımız yatırımlarda ve atacağımız adımlarda seçici davranmalıyız.”

İki günlük program tamamlandı, sonuç raporu kamuoyuyla paylaşılacak

Çalıştayın ilk günü panelin ardından tematik grup oturumlarıyla devam etti. Katılımcılar insan kaynağından tanıtıma, ürün geliştirmeden güvenli kentlere kadar pek çok başlıkta çözüm önerileri geliştirmeye başladı.

23 Mayıs Cuma günü gerçekleşen ikinci gün oturumlarında, tematik grupların değerlendirmeleri sunuldu, öneriler derlendi. Çalıştayın sonunda hazırlanan sonuç raporu, önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.